Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Gazi Mustafa Kemal'in 'İstikbal göklerdedir' diyerek işaret ettiği istikbalin sembolü olan neticelere bugün ulaştık. Onun için bugün 'İstikbal' diyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Havacılık ve Uzak Sanayii'nin (TUSAŞ), Kahramankazan Merkez Yerleşkesi'nde düzenlenen "İstikbalin Yüzyılı Tanıtım Programı"na katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kürsüye gelmesinin ardından HÜRJET ve Millî Muharebe Uçağı’nın (MMU) pilotlarına bağlanarak hareket etme talimatını verdi.
HÜRJET ve MMU, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı üzerine taksi yaptı.
HÜRJET'in sahne önüne gelmesinin ardından gövdesinde KAAN yazılı MMU da sahne önünde belirlenen noktada taksisini tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KAAN ve HÜRJET'in motor kapatmasının ardından "Şu anda HÜRJET karşımızda ve KAAN'ımız, o da karşımızda. Her ikisini karşımda görünce Yahya Kemal'in şu mısraları aklıma geldi. 'Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi/ Senin uğrunda ölen ordu, budur ya Rabbi/Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın/Galib et, çünkü bu son ordusudur İslam'ın.' Ülkemize hayırlı olsun, milletimize hayırlı olsun diyorum." dedi.
Kürsüye gelen HÜRJET Test Pilotu Ercan Çelik ve MMU KAAN'ın Test Pilotu Gökhan Bayramoğlu'nun kasklarını ve peçlerini takdim ettikleri Cumhurbaşkanı Erdoğan da pilotlara plaket verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yaptığı konuşmada, Suriye'nin Tel Abyad ilçesinde patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Özgür Barçın ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Resul Barutçu'ya Allah'tan rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şanlı direnişiyle kahraman unvanı alan Kazan'daki bu program vesilesiyle 15 Temmuz şehitlerini de rahmetle şükran ve minnetle yâd etti.
Bugün savunma ve havacılık alanındaki tarihî günlerden birinin daha yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete bugünkü gururu yaşatan TUSAŞ çalışanlarının nezdinde bütün işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı.
Son aylarda savunma sanayisinde art arda milleti sevince boğan müjdeler verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunların arasında TCG Anadolu gemimizin donanmamıza katılması var. İMECE uydumuzun başarıyla uzaya fırlatılması var. Altay tankımızın test için Silahlı Kuvvetlerimize teslim edilmesi var. GÖKBEY helikopterimizin yerli motorla uçması var. İlk defa bir insansız deniz aracımızdan torpido atılması var. Hamdolsun artık karada, denizde ve deniz altında, havada, uzayda ve her alanda varız. Bugün projelerimizin yeni bir safhasıyla milletimizin karşısındayız. Yarın inşallah çok daha yenilerini göreceğiz." diye konuştu.
Milletin asırlardır peşinde koştuğu, Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren de hep peşinde olduğu hayalleri birer birer gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gazi Mustafa Kemal, 1925'te Türk Tayyare Cemiyeti'nin açılışında şunları söylüyor. 'İstikbal göklerdedir. Çünkü göklerini koruyamayan milletler yarınlardan asla emin olamazlar.' Aslında Gazi'nin işaret ettiği çalışmalara Vecihi Hürkuşlar, Selahattin Reşit Alanlar, Nuri Demirağlar, Nuri Killigiller teşebbüs etmişti. Ama bu vizyoner ve cesur girişimcilerimiz hem içeriden hem dışarıdan engellendiler. Esasen rahmetli hocamız Necmettin Erbakan'a her ağır sanayi hamlesi deyişinde yapılan hücumlar da aynı habis zihniyetin ürünüydü. Maalesef bu ülkenin daha pek çok pırıl pırıl beyninin aynı yöndeki çabaları, sinsi yöntemlerle sabote edildi."
Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında yaşanılanların, ülkenin kendi savunma sanayisini kurmasının tercihten öte bir mecburiyet olduğunu herkese gösterdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna rağmen gereken adımların gerektiği şekilde atılmasının önüne geçildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Rahmetli Özal'ın özel önem vermesiyle savunma ve havacılıkta bazı kıpırdamalar yaşanmışsa da sonrasında gelen koalisyonlar döneminde bunlar da akamete uğratıldı. Ülke yönetimini devraldığımızda önceliklerimizin başına, savunma sanayisinin geliştirilmesini koyduğumuzda biz de pek çok görünür görünmez engelle karşılaştık. Buna rağmen yılmadık, durmadık, hedeflerimizden bir an olsun ayrılmadık. Kamu kurumlarımızla, özel sektörümüzle, üniversitelerimizde dayanışma içinde adım adım ilerleyerek bugünlere geldik. O zaman yerli neydi? Yüzde 20. Bu yerli olan savunma sanayisini ne yaptık? Yüzde 80'e çıkardık. Cumhuriyetimizin ilk 80 yılı boyunca kimi iktidarların beceriksizliği, kimilerinin gayri millîliği sebebiyle ilerleyemeyen, engellenen ve hatta açıkça dinamitlenen istikbali hamdolsun milletimiz bugün yaşıyor. Gazi Mustafa Kemal'in, 'İstikbal göklerdedir' diyerek işaret ettiği istikbalin sembolü olan neticelere bugün ulaştık. Onun için bugün 'istikbal' diyoruz. Osmanlı'dan devraldığımız kurumlardan bugüne savunma sanayimizin inşası ve gelişmesi konusunda katkı veren herkese teşekkür ediyorum."
Son 20 yılda birikimleri, azimleri, çalışkanlıkları, kabiliyetleri ve dirayetleriyle Türkiye'nin savunma sanayinde hızla üst sıralara çıkmasında emeği olanlara teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer bugün Türkiye Yüzyılı'nı konuşuyorsak bunda hem güvenliğimizin sigortası hem teknolojik ilerlemenin lokomotifi olan savunma sanayinde elde ettiğimiz başarıların çok büyük payı var." diye konuştu.
Türkiye'nin dostlarına güven, düşmanlarına korku veren savunma gücünün, siyasi, ekonomik ve diplomatik atılımların en önemli zemini olmaya devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milletimizin canına kasteden DEAŞ'ından PKK/PYD/YPG'sine kadar eli kanlı terör örgütlerinin hiçbirine nefes aldırmıyoruz, aldırmayacağız. Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Bestler Deresi'nde aldırdık mı? Aldırmadık, aldırmayacağız ama ne yazık ki birileri, başta bay bay Kemal olmak üzere Kandil'den görüşmeler yapıyorlar. Yazıklar olsun. Kandil bunları destekleyecek, Kandil'in desteği ile beraber bu ülkede cumhurbaşkanı olacak. Benim milletim Kandil'den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez."
"Attığınız her adımda devletimizin tüm imkânlarıyla yanınızdayız"
Hemen her hafta, bir terör elebaşının Türkiye sınırları içinde veya ötesinde etkisiz hâle getirildiğinin haberini aldıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü örgütün elebaşlarına yönelik başarılı operasyonların uzun süredir devam ettiğine dikkati çekti.
DEAŞ'ın sözde lideri Ebu Hüseyin El Hüseyni El Kureyşi kod adlı teröristin etkisiz hâle getirildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Önümüzdeki dönemde de istihbarat teşkilatımızla, silahlı kuvvetlerimizle, polisimiz, jandarmamız, güvenlik korucularımızla terör örgütlerinin inlerini başlarına geçirmeyi sürdüreceğiz. Bunun için sizlerden daha çok çalışmanızı, daha çok tasarım ve üretim gerçekleştirmenizi, daha çok alanda ülkemizi söz, etki ve kazanç sahibi yapmanızı istiyorum. Attığınız her adımda, döktüğünüz her damla terde, geliştirdiğiniz her üründe devletimizin tüm imkânlarıyla sizlerin yanındayız. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nı da birlikte inşa edeceğiz. Kazan'dan yükselen bu ışık, dalga dalga tüm Türkiye'yi, tüm bölgemizi, tüm dünyayı kuşatarak Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzde bize yol gösterecektir, rehberlik edecektir."
Milletin 20 yıldır hayalden gerçeğe dönüşen sayısız projeye, sayısız politikaya, sayısız kazanıma şahit olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların başında hiç şüphesiz savunma sanayindeki, özellikle de havacılıktaki başarıların geldiğini vurguladı.
"İsim babası da Devlet Bey'dir"
Türk havacılığında kritik bazı projelerle, geçen günlerde önemli kilometre taşlarını geride bıraktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hava Kuvvetlerimizin ana savaş gücü olacak Millî Muharip Uçağımızı hangardan çıkardık ve pist başı yaptırdık. Ülkemizin ilk insanlı, süpersonik jet uçağı olan Hürjet'imizin ilk uçuşunu gerçekleştirdik. Nasıl buldunuz, beğendiniz mi? Eyvallah... Bu millet yapar, inandı mı yapar. Atak Taarruz Helikopterimizin abisi diyebileceğimiz ağır sınıf taarruz helikopterimiz Atak-2'yi ilk kez havalandırdık." dedi.
Dünyanın ilk uçan insansız savaş uçağı Kızılelma'dan sonra Anka-3 Muharip İnsansız Savaş Uçağı'nın da ilk yürüyüşünü yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftihar verici gelişmeleri taçlandıracak yeni adımlar atacaklarını, bunlardan birinin de "KAAN" ismini verdikleri Millî Muharip Uçak olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Rabb’ime bize bu günleri gösterdiği için hamdediyorum. İsim babası da Devlet Bey'dir. Tabii şimdi bunlar birilerini çok rahatsız edecek. TCG Anadolu'ya, Altay'a, İMECE'ye, diğer projelerimize neler dediler biliyorsunuz. Bunlara da herhâlde 'maket' diyeceklerdir. Dikkat ederseniz ülkemizin savunma sanayinde elde ettiği her başarıdan bunlar, bir de suyun öte tarafındakiler rahatsız oluyor. Hiç kusura bakmasınlar, biz bunları da suyun öteki tarafındakileri de rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Biz Türkiye'yiz, biz Türk milletiyiz. Bizi gerçeklikten kopmakla itham edenleri, umutlarını bağladıkları hayallerden uyandırmaya tek başına KAAN ve Hürjet bile yeter. Bugün buradaki coşku, gurur birilerini tedirgin ediyorsa ne mutlu bize, demek ki doğru yoldayız. Öyleyse 'Durmak yok, yola devam.' diyerek daha fazlasını yapmak için daha çok çalışacağız."
"Türkiye artık yeni bir devrin eşiğindedir"
İster sulhta ister harpte olsun kahraman ordunun arkasındaki en büyük gücün, millet ve onun alın terinin mahsulü olan savunma sanayi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uzunca bir süredir, bu gücün sanayi tarafından mahrum bırakılan Türkiye artık yeni bir devrin eşiğindedir. Millî silahlarımız, millî uçaklarımız, İHA'larımız, SİHA'larımız, Akıncılarımız, Kızılelmalarımız, millî gemilerimiz, millî uydularımız, millî tankımız, tüfeğimiz daha niceleri için çok çalıştık ve başardık. Daha çok çalışmaya, daha da büyük başarılar kazanmaya devam edeceğiz." dedi.
İlk uçuşunu bugün yapan, motorlarını çalıştıran uçakların, İHA'ların, helikopterlerin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunları yapan yürekli mühendisleri, gözü pek pilotları, çalışkan işçileri, gecesini gündüzüne katan savunma sanayi neferleriyle millet adına gurur duyduğunu dile getirdi.
Kahramankazan'ın bu sürecin tüm safhalarını yaşamış bir yer olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"İlçemizle de gurur duyuyoruz. Burada çalışan mühendislerimizden, işçilerimizden, yıllarca şu serzenişi duyduk; 'Geçmiş on yıllarda yabancıların uçaklarını, helikopterlerini satın alırken burada onların çizimlerini öğretirken hep iç geçirirdik, hep biz daha iyisini yapamaz mıyız, bizim neyimiz eksik?' diye söylenip dururduk. Biz hükûmete geldiğimizde mühendislerimizin, işçilerimizin, kahraman askerlerimizin bu serzenişlerine kulak verdik, 'Artık yeter.' dedik. 'Bizim kendi mühendisimiz tasarlayacak, kendi işçimiz üretecek, kendi pilotumuz uçuracak.' dedik.
Bu iradeyi ortaya koyarak diğer alanlarla birlikte havacılıkta da az zamanda çok yol aldık. Vakıf ve özel sektörden ana yüklenicilerimiz bu platformları hayata geçirirken yüzlerce yüklenicimiz ve KOBİ'miz de alt sistemleri, millî olarak geliştirerek ve üreterek sistemdeki yerini alıyor. Üniversitelerimizin araştırma geliştirme çalışmalarına verdiği desteği de biliyoruz. Hamdolsun verilen emeklerin hepsinin de karşılığını aldık, alıyoruz."
Akıncı'dan Aksungur'a, Bayraktar TB2'den Anka'ya her çeşidinden SİHA'nın dünyanın dört bir yanına ihraç edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok ülke ile ortak havacılık projeleri yürüttüklerini, Pakistan'dan Endonezya'ya, Batılı ülkelerden birçok mühendisin de TUSAŞ'ta görev aldığını, savunma sanayisi ürünlerini onlarla beraber tasarlayıp, beraber ürettiklerini anlattı.
Daha gidecek çok yol olduğunu, gelecek yıllarda orduyu bu uçaklarla, İHA'larla, helikopterlerle donatarak dosta güven, düşmana korku salmaya devam edeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye güçlendikçe bölgede ve dünyada barışın, adaletin, hakkaniyetin kökleşeceğini, bunun için başlatılan hiçbir işi yarım bırakmamaları gerektiğini vurguladı.
"Hürjet, gerektiğinde harp sahasına da gidebilecek"
Geçmişte pek çok projenin başına gelenlerin bu ürünlerin başına gelmesine izin vermeyeceklerini, çünkü çok emek verip fedakârlık yaptıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzlerce mühendis, pilot, teknisyenin gecesini gündüzüne katıp bu gururu yaşattıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlk jet motorlu süpersonik savaş uçağımız Hürjet, kahraman pilotlarımızı yetiştirecek ve gerektiğinde silahla donatıp harp sahasına da gidebilecek. Bu özelliğiyle Hürjet, kendi silahlarımız ve kendi radarlarımızla donatılarak kısmen F-16'larımızın yerine de geçebilecek. Çok yakında Hürjetimiz Hava Kuvvetlerimiz envanterine katılacak. Ayrıca Akrotim Gösteri Uçaklarımız da Hürjet filosundan oluşacak. Hürjet'i inşallah TCG Anadolu gemimize de konuşlandıracağız." diye konuştu.
Millî Muharip Uçak KAAN'ın da çok yakında uçacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öyle bir uçak düşünün ki harp ortamında radarlara görünmeden düşmanın inine girecek. Silah yuvasını açıp füzesini, bombasını, düşmanın üzerine bırakacak. Sonra da geldiği gibi sessizce üssüne geri dönecek. Üstelik bu uçağı ülkemizin kendi mühendisleri yapacak, ülkemizin kendi pilotları uçuracak. KAAN, işte bu uçağın adıdır. Ana görev sistemlerinin tamamı yerli ve millî olacak. KAAN kendi silahlarımızla, kendi radarımızla, kendi haberleşme, uçuş kontrol ve görev bilgisayarlarımızla donatılacak. Bu tablo karşısında duygulanmamak mümkün mü?" ifadelerini kullandı.
KAAN'ı birkaç yıl içinde tüm testlerini tamamlayarak üstün performansıyla Hava Kuvvetleri’ne teslim edeceklerini duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada bu tipte beşinci nesil savaş uçağı üreten beş ülkeden biri olacaklarını dile getirdi.
"Kızılelma ve ANKA-3, KAAN ile kol uçuşu yapacak"
Başka insansız savaş uçaklarının da bulunduğunu, Bayraktar Kızılelma'nın dünyanın ilk insansız savaş uçağı olarak havalandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Aynı şekilde çok önemli görevler üstlenecek ANKA-3, muharip insansız savaş uçağımızla inşallah önümüzdeki günlerde ilk uçuşunu yapacak. Kızılelma ve ANKA-3, KAAN ile otonom şekilde kol uçuşu yapacaklar. Hepsi de yerli mühimmatlarımızla görev icra edecekler. Böylece silahlı insansız hava aracı standartlarını dünya çapında en üst düzeye çıkarmış olacağız. Dost ve müttefik ülkeler için de üretimine başladığımız Hürkuş, şimdiden uluslararası bir platforma dönüştü. Yakında Nijer ve Çad'a ilk ürünleri veriyoruz. Millî helikopterimiz Gökbey'den de mutlu haberler alıyoruz. Gökbey, artık kendi mühendislerimizin tasarladığı türbinli motorla uçuyor.
Biliyorsunuz 10 ton ağırlığındaki Atak-2 helikopterimizle dünyada bu sınıfta helikopter üretebilen üç ülkeden biri hâline geldik. Burada ardı ardına sıraladığımız savunma sanayi projelerini dünyada yapabilen o kadar az ülke var ki, yaşadığımız tarihî dönüşümün çok iyi farkında olmalıyız. Türkiye olarak nereden nereye geldiğimizi ve nereye gittiğimizi görmeden, siyasetten ekonomiye, güvenlikten enerjiye, pek çok başlıkta maruz kaldığımız sinsi saldırıların sebebini anlamalıyız. Yıllarca bize uçak, helikopter, motor satanlar, bunlara artık kendimizin tasarlaması, üretmesi, ihraç etmesi karşısında elbette sessizce beklemeyecek. Çünkü biliyorlar ki yakında biz bu ürünlerimizi onlara da satacağız."
"Hava araçlarının modernizasyonu konusunda çok ileri kabiliyetlere sahibiz"
Hâlihazırda birçok ülkenin uçakları, helikopterleri için parça ürettiklerini, sistem geliştirdiklerini, yazılım yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Hava Yolları’nın kullandığı uçakların birçok parçasında da Türkiye'nin imzasının bulunduğunu, hava araçlarına modernizasyon yapabilme konusunda çok ileri kabiliyetlere sahip olduklarını aktardı.
Silahlı kuvvetlerinin radar uçaklarını keşif ve gözetleme uçaklarını, F-16'ların elektronik sistemlerini yerli ve millî sistemlerle donattıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uydu alanında da benzer adımlar attıklarını bildirdi.
TUSAŞ'taki uzay sistemleri entegrasyon ve test merkezinin dünyanın en seçkin uydu geliştirme merkezleri arasına girdiğini, GÖKTÜRK uydularını burada kendilerinin ürettiklerini ve geliştirildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sırada yeni TÜRKSAT uydusuyla diğer yeni nesil uyduların yer aldığını anlattı.
"Savunma sanayii asla sadece savunma sanayii değildir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savunma sanayii demek elbette öncelikle kendi ordumuzun ihtiyaçlarını karşılayabileceğimiz tasarım ve üretim altyapısını kurmak demektir. Ama bunun ötesinde savunma sanayii, ülkemizin yüksek teknoloji alanında dünyada söz sahibi olmasını sağlayacak eko sistemin lokomotifidir. Asırlık hayalleri gerçekleştirmenin gururuyla bir kez daha bugün istikbal diyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan KAAN'ı imzaladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Hürjet uçağının yanına geçti. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Hürjet'in önünde pilotlarla, TUSAŞ çalışanlarıyla ve protokol üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Muharip Uçak KAAN'ın yanına giderek burada da pilotlarla görüştü ve fotoğraf çektirdi.
KAAN'ın gövdesine 1 Mayıs 2023 tarihini atıp imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra kokpitine geçti. KAAN'ın kokpitinde uçak hakkında bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilere de el sallayarak poz verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süre oturduğu KAAN'ın kokpitinde kanopiyi de kapatarak pilot selamı verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandan ayrılmadan TUSAŞ çalışanlarıyla da aile fotoğrafı çektirdi.
Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile Kuvvet Komutanları, MHP Genel Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, AK Parti TBMM Grup Başkanı İsmet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEİ) Genel Müdürü Mahmut Akşit, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, askerî erkân ve çok sayıda davetli de katıldı.
5. Nesil savaş uçağı KAAN
KAAN ile Türkiye, bu seviyede (5. Nesil) uçak üretebilen 5 ülkeden biri oldu.
Uçak, insansız hava araçları ve "havadan ihbar ve kontrol" gibi platformlar ve tedarik edilmesi planlanan diğer unsurlarla ortak çalışabilecek.
Yeni nesil silahlarla havadan havaya muharebe, süpersonik hızda dâhili silah yuvalarından hassas vuruş gerçekleştirebilecek uçak, yapay zekâ ve nöral ağ desteğiyle artırılmış muharebe gücü sağlayacak.
Bu program kapsamında Yıldırım Test Tesisi, Radar Kesit Alanı Test Tesisi, Rüzgâr Tüneli Tesisi gibi dünyanın sayılı büyüklükteki test merkezleri ülkeye kazandırılıyor.
Uçağın envantere girmesinin ardından 2070'lere kadar Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın ihtiyaçlarını karşılaması öngörülüyor.
Türkiye'nin ilk jet uçağı HÜRJET
Jet eğitim uçağı projesi HÜRJET ile Türkiye'de ilk kez bir jet uçağının tasarım ve üretim faaliyetleri yürütüldü.
Filolarda göreve başlamadan önce muharip pilotların eğitim sürecinde önemli rol oynayacak HÜRJET'in, jet tekâmül eğitimi kapsamında kullanılan T-38 uçakları ile akrotim gösterilerinde kullanılan F-5 uçaklarının yerine Türk Hava Kuvvetleri envanterine dâhil edilmesi hedefleniyor.
HÜRJET ile Iron Bird (Demir Kuş) Test Tesisi, mühendislik ve eğitim simülatörleri, yakıt test tesisi, kuş çarpma test tesisi gibi tesislerin ülkeye kazandırılması sağlandı. Ayrıca kanopi mekanizma dayanıklılık, çevresel kontrol sistemi ve aksesuar dişli kutusu üretimi gibi kabiliyetler de geliştiriliyor.
HÜRJET geliştirme kapsamında jet uçağı uçuş kontrol sistemi, uçuş kontrol bilgisayarı, "active side stick" ve eyleyici kontrolcüsü geliştirilmesi, eyleyici entegrasyonu ve ataletsel sensör sistemi millî imkânlarla geliştirilerek kabiliyet kazanımı gerçekleştirilmiş oldu.
Millî Muharip Uçak başta olmak üzere 5. Nesil savaş uçaklarını kullanacak pilotların yetiştirilmesi için yerli ve millî imkânlarla platform kullanıma alınacak.
İnsansız savaş uçağı ANKA-3
ANKA-3, ANKA insansız hava araçları ailesinin üçüncü üyesi olarak geliştirildi.
Jet motoru sayesinde daha hızlı, yüksek faydalı yük taşıma kapasitesine sahip ANKA-3 kuyruksuz yapısıyla radarda daha az görünecek.
Dost-düşman hava unsurlarını tespit edebilecek ANKA-3, keşif, gözetleme ve istihbarat, farklı hava-yer mühimmatları ile taarruz, hava-hava mühimmatları ile karşı hava araçlarına angaje av taraması gerçekleştirebilecek.
Dost unsurlarla beraber operasyon ve haberleşme rölesi gibi birçok görevi yerine getirebilecek ANKA-3 sistemi, ANKA ve AKSUNGUR ile aynı yer sistemleriyle kontrol edilebilecek.
Ağır sınıf taarruz helikopteri ATAK-2
ATAK-2, artırılmış faydalı yük ve mühimmat kapasitesi, modern aviyonik sistemler, düşürülmüş lojistik maliyet ve yüksek performans hedefleri doğrultusunda tamamen yerli ve millî kabiliyetlerle tasarlandı.
Sıcak ve yüksek coğrafi koşullar ile olumsuz hava koşullarında yürütülecek görevlere yönelik istekleri karşılayabilecek ANKA-3'ün, modern aviyonik sistemleriyle benzer helikopterlere göre rekabetçi ve yenilikçi bir yapıda olması hedeflendi.
Ağır sınıf taarruz helikopteri ile Türkiye'nin taarruz taktik ve keşif helikopteri alanındaki tecrübesi derinleşmiş olacak.
ATAK-2 ile Türkiye bu seviyede helikopter üreten 3 ülkeden biri oldu.