Cumhurbaşkanı Erdoğan ASKON Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sert tepki gösterdi. Başkan Erdoğan, 'Kamu görevlilerine tehdit etmeyi, kamu kurumlarını basmayı bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı iyice alışkanlık haline getirdi' dedi.
Erdoğan, “Biz ülkemiz için böylesine büyük ve tarihi devrimleri hayata geçirmenin gayretiyle gece gündüz koştururken birileri de akla ziyan iddialarla çocuksu davranışlarla kendi kalibrelerini sergiliyor. CHP’nin başındaki zat son günlerde terör örgütü güdümündeki parti ile kurduğu sıkı fıkı ilişkilerin etkisi ile olsa gerek kamu görevlilerine tehdit etmeyi, kamu kurumlarını basmayı bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı iyice alışkanlık haline getirdi. Önce merkez bankasından randevu istedi. Kendisine randevu verildi. Gitti kendisi bilgilendirildi. Fakat çıktı yalan yanlış birçok şey anlattı. Dürüst değil, kalibresi bozuk, cins, cibilliyet bozuk. Böyle bir durum.
Arkadan istatistik kurumundan randevu istedi. Ne dedi. Dedi ki ‘Siz imtihanı kaybettiniz. Merkez bankasına gittiniz içeride başka, dışarıda başka konuştunuz. İstatistik kurumu sır bir kurumdur. Burada da aynı yollara başvuracaksınız. Talebiniz neyse bize bildirin, biz gerekli cevabı veririz’ dedi. Bunlar kalktılar istatistik kurumu önünde gösteri yaptılar. İçeri giremediler. Bir süredir helalleşme benzeri söylemlerle kendini ne kadar demokrat, özgürlükçü, kucaklayıcı göstermeye çalışırsa çalışsın başında bulunduğu partinin genlerindeki faşistlik bir noktada böyle hortluyor”
Kılıçdaroğlu’nun son olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na gitmeye çalıştığını ifade eden Başkan Erdoğan, “Halbuki aynı partinin TBMM eğitim komisyonu üyesi milletvekilleri var. Davet edildikleri 20. Milli Eğitim Şurası’na katılma tenezzülünde bile bulunmadılar. Aynı şekilde meclis açıldıktan sonra eğitim meselelerini görüşmek üzere komisyon üyeleri bakanlığımıza davet edilmişti. Buna da sadece CHP milletvekilleri iştirak etmediler. Milli Eğitim Bakanımız çeşitli vesilelerle sık sık meclise gidiyor. Kendisine orada da ulaşmak mümkün. CHP’nin amacının orada bakanla eğitimimizin meselelerini konuşmak olmadığını göstermeye bu örnekler bile yeterlidir. Kendi evladının evine bile Haber vermeden gidemeyen CHP başındaki zatın bu eşkıyavari baskınlarla derdi kamu kurumlarından bilgi almak değil, orada kaos ve kargaşa çıkarmak.
Bay Kemal bak devletin kurumlarını yozlaştırmak, yıpratmak asla mümkün değildir ve bundan sonra devletin kurumlarına da böyle rast gele gidemeyeceksin. Bitti artık. Her şeyden önce devletin kurumlarına gidebilmek dürüstlük gerektirir. Sende bu dürüstlük yok. Sana bugüne kadar yeri geldi Savunma bakanlarımı gönderdim, yeri geldi Dışişleri bakanımı gönderdim. Gidin bilgilendirin dedim. Ama sen adam değilsin. Dürüst değilsin. Sana dışişleri bakanı gönderen, savunma bakanı gönderen bu Cumhurbaşkanı. Her noktada ‘Merkez Bankası bağımsız değil’ diyordun. Merkez bankası seni kabul etti demek ki bağımsız ama sen bağımsız değilsin. Ben senin ipinin kimlerin elinde olduğun çok merak ediyorum. O da meydana çıkacak tabii ki. Bakanlarımız ve kamu görevlilerim bu kifayetsiz muhterise böyle bir fırsatı vermeyerek doğrusunu yapıyor. Halbuki genel başkanlık ve milletvekilliği sıfatını bir kenara bıraktım herhangi bir vatandaş olarak istedikleri kuruma istedikleri zaman gidip dilediği bilgiyi alma hakkına sahip olduğunu çok iyi biliyor. Ama dert başka olunca ortaya can sıkıcı görüntüler çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü, “Atalarımız ‘üzüm üzüme baka baka kararır’ dediği gibi bunlar da Kandil’in kuklası yoldaşları ile otura kalka edebi ile siyaset yapmayı unutmuşa benziyorlar. Kandili bombalayacakmış iktidara geldiğinde. Ya sen iktidara mı geleceksin. Kandil’deki yoldaşlarınla kol kola dolaşan sen değil misin. Ankara’dan İstanbul’a onlarla beraber yürüyen sen değil misin. Senin neren onlardan kopuk. Onlar sana övgü yağdırdıkça zevkten dört köşe oluyorsun. Bu kadar yavrularımız bizim şehit edildi umurunda değil. Zevkten dört köşe oluyorsun. Sana nasıl güvenecekler mümkün mü. Şimdi de ittifakınızı kurdunuz, bakalım bu ittifakla nereye kadar gideceksin. Milletimiz kendi değerlerine düşmanlığı, kamu kurumlarına saldırıyla bir adım ileri götüren bu zorbalara hak ettikleri dersi inşallah ilk fırsatta sandıkta verecektir”