Mehmet Acet, ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Flake’in İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaretine dair bir yazı kaleme aldı.
Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Acet, ABD’nin eski Arizona Senatörü yeni Ankara Büyükelçisi Jeff Flake’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu, ziyaretine dair çarpıcı bir yazı kaleme aldı.
“Biden’ın iki yıl önce söylediklerini hatırlatan gelişme buydu” diyen Acet, “Belli ki, yeni ABD Büyükelçisi doludizgin seçimlere doğru ilerleyen Türkiye’nin iç siyasetiyle yakından alâkadar olacak. Alâkadar olmanın bir tık ötesinde, bu mesainin arka planında muhalefetin cumhurbaşkanı adayının kim olacağı tartışmalarına müdahil olma iradesi var tabii” diye yazdı.
Mehmet Acet’in ‘ABD ve İngiltere’nin tercihi Ekrem İmamoğlu mu?’ başlıklı yazısı:
ABD Başkanı Joe Biden’ın 2019 sonunda New York Times editörlerine Türkiye’nin iç siyasetiyle ilgili söylediklerini bir kere daha hatırlayalım mı?
Yine zamanı geldi çünkü.
Şunları söylemişti Biden:
“Bence yapmamız gereken ona (Tayyip Erdoğan’a) karşı farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz.
“Ama hâlâ, geçmişte yaptığım gibi, onlarla (muhalefet) doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip onları Erdoğan’ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle.”
ABD’nin siyasetten gelen (eski Arizona Senatörü) yeni Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, güven mektubunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunduktan kısa bir süre sonra, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul Saraçhane’deki makam odasında ziyaret etti.
Biden’ın iki yıl önce söylediklerini hatırlatan gelişme buydu.
Belli ki, yeni ABD Büyükelçisi doludizgin seçimlere doğru ilerleyen Türkiye’nin iç siyasetiyle yakından alâkadar olacak.
Alâkadar olmanın bir tık ötesinde, bu mesainin arka planında muhalefetin cumhurbaşkanı adayının kim olacağı tartışmalarına müdahil olma iradesi var tabii.
ABD, 2023 SEÇİMLERİNİ HAYAT MEMAT MESELESİ OLARAK MI GÖRÜYOR?
Yukarıda da aktardığımız gibi Biden o konuşmasında, “Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz” demişti.
Muhalefetin liderleri derken illâki parti genel başkanlarının kastedildiği düşünülmemeli.
Ekrem İmamoğlu da, potansiyel cumhurbaşkanı adayı sıfatıyla ‘muhalefet liderleri’ arasında yer alıyor.
Üstelik bu ziyaret, kendisinin çok kısa bir süre önce İngiltere Büyükelçisi ile balıkçı buluşmasının ortaya çıkmasından, İstanbul’un kara teslim olduğu öyle bir günde şehirle yeterince ilgilenmeyip öyle bir görüşmeye gittiği için eleştirilere hedef olmasından çok kısa bir süre sonra gerçekleşti.
Yani ziyaretin ‘göstere göstere’ yapıldığı izlenimini verecek şekilde.
İkametgâh olarak Ankara’yı kullanan ABD ve İngiltere büyükelçilerinin İmamoğlu’na bu kadar yakın ilgi göstermelerini, kendisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatını taşıyor olmasıyla ilişkilendirmek yeterli bir yorum olur mu?
Elbette olmaz.
Asıl gerekçe, İmamoğlu’nun 2023 seçimlerine muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı olarak hazırlanıyor olması.
Bu kadar yakın ilgi görmesinin temel gerekçesi bu.
İMAMOĞLU ARKASINDAKİ DESTEĞİN FARKINDA. PEKİ BU DESTEK KENDİSİ İÇİN YETERLİ OLUR MU?
Cumartesi günkü yazımızda, “İmamoğlu, İngiltere’nin, ABD’nin yani Batı’nın kendisine olan desteğini cumhurbaşkanı adaylığı yarışında bir ‘koz olarak’ kullanıyor gibi bir intiba vermiyor mu” diye sormuştuk.
“Adaylığına aleni şekilde karşı çıkmasına rağmen, kendi partisinin genel başkanına karşı bu kadar yüksek ‘özgüvenle’ direnmesini neye bağlamalı” diye sormuştuk.
Resim şimdi biraz daha netleşti sanki.
Öyle değil mi?
Yavaş yavaş Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın geçen yaz söylediklerine doğru ilerliyor gibi.
Savaş HRT Akdeniz televizyonunda “Cumhurbaşkanı adayı sadece başarı ve birikimle olmuyor. Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı yapacaklar” demiş, sonra büyük tartışmalara yol açan bu sözlerini şaka yaptım diyerek geçiştirmişti.
Şaka da olsa, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı/adaylarını belirleme sürecinde yapılan tartışmalara bir zenginlik katmış oldu o sözler.
Lütfü Savaş’ın dediği gibi olacaksa eğer, uluslararası karar vericilerin işaret edeceği isim şimdiden belli olmuş gibi görünüyor.
Tabii ittifakın paydaşlarından, bir başka deyişle cumhurbaşkanı adayı ben olmalıyım diye düşünen muhalefet partilerinin genel başkanlarından “Henüz oyun bitmiş değil”, “Biz bitti demeden bitmez” anlamına gelecek çıkışlar gelmediği takdirde.
Yazının tamamı için tıklayın!