Zorlu PSM’nin sahne heyecanını paylaşan özel isimleri bir araya getirdiği YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”, yeni bölümünde uzun yıllar sonra tiyatro oyunu ile sahnelere dönen Nurgül Yeşilçay ile oyunun yönetmeni Nagihan Gürkan’ı bir araya getiriyor.
Her hafta, sahne heyecanını paylaşan sanatçıların hem birbirlerine merak ettiklerini sordukları hem de sahne tozu yutmanın kendileri için anlamını paylaştıkları Zorlu PSM’nin YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”da bu hafta; Bir Barda Bir Gece oyununun yönetmeni Nagihan Gürkan ile uzun yıllar sonra bu oyunla sahnelere dönen Nurgül Yeşilçay’ın keyifli sohbetleri yer alıyor.
“Kadın cinayetlerini komedi unsurlarıyla ele almak riskliydi”
Uzun yıllar sonra tiyatro oyunu ile sahnelere dönen Nurgül Yeşilçay, oyunun yönetmeni Nagihan Gürkan’la yaptığı sohbette “Kadın cinayetlerini ele alan bir oyunun bu kadar sert bir dram biçiminde ele alınmaması bizim için riskliydi. Hatta geçenlerde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan izleyicilerimiz geldi. Dediler ki ‘Oyunda çok komik yerler var ancak konu ciddi olduğu için gülemiyoruz.’ Hakikaten de oyun çok gerilimli bir oyun ancak oyun içinde oyun mantığı olduğu için komedi unsurları da var. Biz de o komedi unsurlarını ortaya çıkarmak istedik. Ancak bunu yaparken izleyicilerden ‘Kadın cinayetleriyle ilgili komedi mi yaptınız?’ diye eleştiri almaktan endişelendik. Ama nihayetinde seyirciyi en çok rahatlatan yerler oralar oldu. Bu anlamda cesur bir karar alındığını düşünüyorum” dedi.
“Kadın meselelerini erkek bakışından aktarmak istemedim”
Oyuna dair fikirlerini Nurgül Yeşilçay’a aktaran yönetmen Nagihan Gürkan “Kadın meseleleri bizim gerçeğimiz. Biz kadınlar olarak yönetiyoruz, oynuyoruz kısaca bir üretim yapıyoruz ve bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Bu konuları paylaşırken bazen güler, en azından kadınlar arasında konuşurken birçok duygu içerisinde bu tür şeyleri paylaşırsın. Erkek bakışındaki gibi sert, ağlak dramlarla ifade etmek yerine böyle bir tasarım daha iyi oldu. Sonuç olarak absürd ögelerde var oyunda ve bu gerçek hayatta da böyledir.” açıklamasını yaptı.
“En bağımlı filmler aslında bağımsız filmler”
Nurgül Yeşilçay, “Sanatsal ahlakınızı koruyarak Türkiye ikliminde ticari olarak var olmak mümkün mü?” sorusunu soran Nagihan Gürkan’a “Kendimden yola çıkarak yanıtlayacağım bunu; sanatsal tarafını ayırıyorum işte resim de yapıyorum, dijital sanat da yapıyorum, sanat filmi dediğimiz bağımsız filmler de yaptım. Gerçi eskiden daha bağımsızdı. Yani büyük sinema şirketlerinin olması ve onların da bu projelere destek vermesi lazım ki bağımsız olsunlar. Öyle bir şey olmadığı için artık bağımsız filmler de yapmıyorum” cevabını verdi.
Nurgül Yeşilçay ve Nagihan Gürkan’ın keyifli ve bir o kadar da samimi sohbetini izleyebileceğiniz “Sahne Tozu Yutanlar”ın yeni bölümüne Zorlu PSM YouTube kanalından ulaşabilirsiniz.