Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla ilgili olarak, “Şimdi bize düşen, ulu bir cami olarak Ayasofya’nın ifade ettiği manaları yeryüzüne egemen kılmak için daha büyük bir inanç, azim, heyecan ve özveri ile çalışmaktır” dedi
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ayasofya’nın cami olarak yeniden açılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesi sonrası sosyal medya hesaplarından bir mesaj yayınladı.
İstanbul'un fethinin en önemli sembolü olan Ayasofya'nın asli hüviyetine kavuşup yeniden müminlerle buluştuğu için Allah’a hamd eden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Müslümanlar için 86 yıllık hasretin ve özlemin sona erdiğini, bu muştuyla milletin yüreğindeki hüznün büyük bir sevince dönüştüğünü belirtti.
“Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen herkesten Cenab-ı Mevla razı olsun. Onları Peygamber Efendimizin müjdesine nail eylesin” ifadesini kullanan Başkan Erbaş, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Fethin en önemli sembolü Ayasofya, asli hüviyetine kavuşmuş ve yeniden müminlerle buluşmuştur.
Allah’a sonsuz hamd-ü senalar olsun.
Müslümanlar için 86 yıllık hasret ve özlem sona ermiş, bu muştuyla milletimizin yüreğindeki hüzün büyük bir sevince dönüşmüştür.
Başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen herkesten Cenab-ı Mevla razı olsun. Onları Peygamber Efendimizin müjdesine nail eylesin.
Ayasofya ifade ettiği mana bakımından sadece bir mabet değildir. Müslümanlar için büyük bir inancın, medeniyetin, ahlakın ve adaletin sembolüdür.
Şimdi bize düşen, ulu bir cami olarak Ayasofya’nın ifade ettiği manaları yeryüzüne egemen kılmak için daha büyük bir inanç, azim, heyecan ve özveri ile çalışmaktır.”