Bir dizi ziyaret için Adana'da bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ukrayna-Rusya arasında süren görüşmelere ilişkin konuştu; “Şu ana kadar bir ilerleme olduysa o bizim katkılarımız sayesinde İstanbul toplantısında oldu.
AK Parti Adana İl Başkanlığını ziyaret eden Bakan Çavuşoğlu, “Adana'da gerçekten birlik ve beraberlik var. Mehmet Ay başkanımız genç yaşta tecrübeli bir arkadaş. Cumhur ittifakı içinde ki uyum sadece Adana için önemli değil ülkemiz ve geleceğimiz için çok önemli. Bir ilde uyum, birlik ve beraberlik varsa herkes mutlu, huzurlu olur. Bu birlik ve beraberlik ülkemiz için önemli. Ülkemiz ne kadar güçlüyse biz dünyada o kadar sözü geçen dinlenen bir ülke oluruz” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde her alanda olduğu gibi dış politikada da aktifiz. Girişimci, insani, sahada ve masada aktif diplomasi diyoruz. Bu sözle olacak şey değil. Bugün girişimci olmak demek dünyanın her yerinde inisiyatif almak demektir. Çıkarınız neredeyse orada gidip faal olmak demektir. 254 misyonumuzla dünyada en çok misyona sahip 5. ülkeyiz. ” ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle;
“Dünyada çok önemli değişimler var. Dünyadaki savaş ve çatışmaların yüzde 60'ı bizim coğrafyamızda. Şimdi oturup bekleyecek miyiz? Bunları çözmek için inisiyatif almamız, girişimci olmamız lazım. Aynı zamanda dünyada dengeler nasıl değişiyor. Biz bu değişen dengeler karşısında kendimizi nerede konumlandıracağız? Bu değişime ayak uydurabilecek miyiz?
İşte kovid ile beraber gıda güvenliği başta olmak üzere arz talep durumu var dünyada. Biz burada nasıl bir güç olabiliriz, merkez olabiliriz. Aynı zamanda kendi ekonomimizi de düzeltmemiz lazım. Konjonktürel olarak enflasyon yüksek ve bununla mücadele etmemiz lazım. Ekonomi kurmaylarımız ciddi çalışmalar yapıyor ama tüm dünyada rekor artışlar var. Amerika son 40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşıyor. Avrupa ülkeleri böyle. Her yerde var bizde de olsun demiyoruz. Biz daha önceki krizlerin bizi teğet geçtiği gibi bunun da kısa sürede çözülmesi için Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde çalışıyoruz.
Ama ekonomi demek küreselleşme ortamında sadece kendi içinizdeki dinamiklerle yürütülen bir alan değil. Tüm dünya bu küreselleşmede artık birbirinden etkileniyor. Ama o çıkan fırsatları değerlendirip ihracatımızı rekor düzeyde arttırıyoruz. Kamu borcumuz hala yüzde 40'ın altında milli gelire göre. Mastır kriterlerin altında. Diğer taraftan ekonomik büyümemiz dünyada gıpta edilecek seviyede. Ekonomik göstergelere baktığımız zaman bizim tek sorunumuz kurdaki dalgalanma onu da bir yere oturttuk. Şimdi yüksek enflasyon. Bunun içinde çalışıyoruz.
Biz Ukrayna Savaşı başta olmak üzere var olan sorunları çözmek için samimi, ilkeli, doğruya doğru, yanlışa yanlış şekilde gayret sarf ediyoruz. Adım atılması gerekiyorsa adım atarken ön alınması gerekiyorsa ön alıyoruz. Şuana kadar bir ilerleme olduysa o bizim katkılarımız sayesinde İstanbul toplantısında oldu. Ancak sahada şartlar kolay değil. Bir taraftan insanlık dışı görüntüler diğer tarafta da olumlu-olumsuz aktörler var. Mariupol'deki savaş ve doğuya odaklanan bir Rusya var. Biz tüm zorluklara rağmen bir ateşkes için çalışmaya devam ediyoruz.
Yaptırımlar konusunda da ilkeli politika izliyoruz. Montrö Sözleşmesini harfiyen uyguluyoruz. Onun yararına, bunun aleyhine diye düşünmüyoruz. Hukuk hukuktur, sözleşme sözleşmedir. Biz bunu uygulamamız lazım diyoruz ve uyguluyoruz. Bu savaş Türkiye'yi çok farklı bir konuma getirdi. İzlediğimiz politika ve oynadığımız rolü herkes gördü. Türkiye'nin önemini anladılar. İnşallah bu geçici bir konjonktürel bir yaklaşım değildir. Biz Avrupa ve bütün dünyaya önemli katkı sağlayan bir ülkeyiz. Biz ne kadar içeri de güçlü olursa o kadar dışarı da güçlü oluruz. Masada o kadar güçlü oluruz. İçeri de güçlü olmanın da yolu çok çalışmak. Biz bugün ne kadar güçlüysek Türk devletleri de o kadar güçlüdür.
Cumhur ittifakı ne kadar güçlüyse Türkiye o kadar güçlü olur. Cumhur ittifakı dışında izlenen siyaseti yakından takip ediyorsunuz ve milletimiz de görüyor. Biz kendi içimizde birlik ve beraberliğin güçlenmesi, nasıl çaba sarf ederiz ona odaklanmamız lazım. Bu doğrultu da yaptığımız her adımı milletimiz görür. 2023 hedeflerimizin ötesinde 2053'e kadar Türkiye'yi nasıl lojistik merkezi haline getireceğimizin ilk sinyallerini Salı günü kabine toplantısından sonra Cumhurbaşkanımız açıkladı. Hedefler koymamız ve bu hedeflere ulaşmak için çalışmamız lazım'