AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Serinevler Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Adana İl Başkanlığı 7. Olağan İl Kongresi'ne katıldı.
Adana'ya büyük sevdası olan ve kenti hiçbir zaman yalnız bırakmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hürmetlerini ve dualarını sunan Çelik, Çukurova'nın evladı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de selamlarını iletti.
Çelik, Cumhur İttifakı'nın önemini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçenlerde karşımızdakilerden birisi çıktı, 'Türkiye'de hangi işi yapmak istediniz de biz engellemeye çalıştık' dedi. Biz bu memlekette sizlerin istediği doğrultuda hangi iyi işi yapmaya kalktıysak, milletimiz için devletimiz için hangi güzel şeyi gerçekleştirmeye çalıştıysak karşımızda onları bulduk. Sadece şöyle düşünün, eğer Cumhur İttifakı olmasaydı, Azerbaycan Türkü kardeşlerimiz, Karabağ'da 30 sene sonra topraklarını almak için mücadele ederken Sayın Cumhurbaşkanımız ve yakinen şahidim ki tam 3-4 ay boyunca Cumhurbaşkanımızın bir gözü Türkiye'nin meselelerindeydi, diğer gözü Karabağ'da vatan topraklarını almak için mücadele eden Azerbaycan Türkü kardeşlerimizin mücadelesindeydi. Düşünün, Cumhur İttifakı'nın verdiği bu güçlü destek olmasaydı karşımızdakiler ne diyordu, 'Türkiye, Azerbaycan'a cihatçıları gönderiyor' diyerekten Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yabancı devletlere şikayet ediyordu. Bakın bugün Cumhur İttifakı olmasa ne yapacaklar biliyor musunuz? Eğer Allah göstermesin iktidar onlarda olsa Kabe'yi savunan, Boğaziçi Üniversitesindeki gençleri fişleyenler var ya geçmişte iktidar gücüyle vatandaşımızı fişliyorlardı. Bu salonda bulunan sivil toplum örgütlerini bu iktidar gücüyle fişliyorlardı. Bundan bir adım bile geri adım atmadılar. Bundan asla vazgeçmediler. Ellerine fırsat geçtiği gün eski yasakları, eski baskıları tekrar getirmeye hazırlar ama Adana'dan bu kongreden bir kere daha ilan ediyoruz, size asla geçit vermeyeceğiz, size asla müsaade etmeyeceğiz."
"Türkiye'yi bir daha o günlere götüremeyeceksiniz"
Adanalıların en büyük özelliğinin verdikleri sözü tutmak olduğunu vurgulayan Çelik, "Bu salondan Adanalı sözü veriyoruz, baskılarınıza boyun eğmeyeceğiz, size geçit vermeyeceğiz, size asla müsaade etmeyeceğiz, bu salondan Adanalı sözü veriyoruz. Boğaziçi Üniversitesindeki Kabe'yi savunan gençleri fişlediğiniz gibi Türkiye'yi bir daha o günlere götüremeyeceksiniz. AK gençlik söz veriyor." diye konuştu.
Çelik, başörtüsü tartışmalarına da değinerek, "Adanalı sözü veriyoruz, AK kadınlar diyor ki asla müsaade etmeyeceğiz, asla geçit vermeyeceğiz. Geçen de çıkmış, milletin oyunu almış, milletin duasını almış Cumhurbaşkanımıza 'sözde cumhurbaşkanı' diyor. Sözde genel başkan bile olmayanlara karşı Adanalı sözü veriyoruz, Cumhurbaşkanımızla sonuna kadar yol yürüyeceğiz, asla vazgeçmeyeceğiz." ifadesini kullandı.
Cumhur İttifakı'nın gücüne sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
"Demokrasiyi lağvetmek istiyorsun, Türkiye'nin seçilmiş Cumhurbaşkanını, meşru kurumlarını hedef gösteriyorsun, yargı mensuplarına 'militan' diyorsun, valilere 'militan' diyorsun. Ne yapmak istediğini biliyoruz, sizin tomografiniz bizim elimizde, sizin yol haritanız bizim elimizde, sizin MR'ınızı çekmişiz, kafanızın içinde ne var biliyoruz. Kafanızdaki zaten dilinizden akıyor. Türkiye'yi eski günlere götürmek istiyorsunuz. Milletin iradesini çalmak istiyorsunuz, demokrasiyi çalmak istiyorsunuz, Adanalı sözü veriyoruz, asla müsaade etmeyeceğiz. Açık ve net söylüyorum, kesin bir dille söylüyoruz, bu memleketin başına kötülük getirmek isteyen varsa gelsin buraya da buradan başlasın göreyim. Neymiş, gençleri fişleyecekmiş. Niye? Kabe'yi savunuyorlarmış. Neymiş, kadınların kılık kıyafetini yasaklayacakmış. Niye? Demokrasiye destek veriyorlar diye. Türkiye'nin seçilmiş Cumhurbaşkanına 'sözde cumhurbaşkanı' diyecekmiş. Valilerini, yargı mensuplarını hedef alacakmış, hodri meydan. Adana'dayız, gel buradan başla, müsaade etmeyeceğiz, izin vermeyeceğiz, bu yolu sonuna kadar bedeli ne olursa olsun yürümekten asla vazgeçmeyeceğiz."
"Türkiye'de hiç kimse kalmasa bile Adanalılar bu yolu yürümeye devam edecekler"
Ömer Çelik, Cumhur İttifakı'nın güçlü olması gerektiğinin önemini anlatarak, şunları kaydetti:
"Bugünkü Türkiye, Bosna Savaşı'nın olduğu yıllarda olsaydı Karabağ Savaşı'nda ortaya bu iradeyi koyan Türkiye, Bosna Savaşı'nın olduğu zamanlarda olsaydı Boşnak kardeşlerimizin başına bunların gelmesine müsaade eder miydik? Etmezdik, yine bütün gücümüzle orada olurduk. Düşünün, bugün sizin bu salonları doldurarak inşa ettiğiniz bu irade, bu demokrasi gücü, bu milli irade gücü 80'lerden itibaren Türkiye'ye hakim olsaydı Türkiye bugün 20 yıllık, 30 yıllık kaybını 100 yıllık bir bedelle ödemek zorunda kalmazdı. Bu büyük mücadele, bu büyük kazanım milletin kazanımıdır, devletin kazanımıdır, Türkiye Cumhuriyeti'nin kazanımıdır. Gönlü Türkiye Cumhuriyeti'nden yana olmayanlar, yüreği Türkiye Cumhuriyeti'nden yana olmayanlar, memleket için söyleyecek sözü olmayanlar, coğrafyamız için iyilik düşünmeyenler sadece ve sadece Cumhurbaşkanımızı hedef alarak, Cumhur İttifakı'nı hedef alarak Türkiye'nin başına belalar örmek istiyorlar. Evet bu bir demokrasi şölenidir, evet bu bir demokrasi iradesidir, ama aynı zamanda da şunu söylüyoruz, kuşkusuz Türkiye'nin her tarafı bu iradenin etrafında kenetlenmiştir. Türkiye'nin her tarafındaki kardeşlerimiz bu iradeye destek veriyorlar ama ahdimizi, sözümüzü, açık ve net söylemek için söylüyorum, Türkiye'de hiç kimse kalmasa bile Adanalılar bu yolu yürümeye devam edecekler."