Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından düzenlenen, hazır giyim sektörünün en büyük buluşması olan İstanbul Hazır Giyim Konferansı kapılarını on altıncı kez açtı.
Transformative Journey (Dönüştürücü Yolculuk) teması ile düzenlenen etkinliğin ilk gününde Türkiye’den ve yurt dışından toplam 31 konuşmacı, 14 oturumda; yapay zekanın etkileri, inovasyon tasarımı, döngüsel ekonomi gibi sektörün gündemindeki konuları ele aldı.
Konferansın açılışında konuşan TGSD Başkanı Ramazan Kaya, salgının, savaşların, iklim değişikliğinin, yeni nesillerin alışkanlıklarının etkisi ile yeni dönemde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını belirterek, “Türk hazır giyim sektörü için ‘dönüşerek devam’ etmenin kaçınılmaz olduğunun farkındayız. Bu dönüşüm yolculuğuna çıkmaya da son derece hazır ve kararlıyız” dedi. TGSD Başkanı Sanem Dikmen ise Türk hazır giyim sektörünün pamuktan son mamule uzanan tüm basamaklarda oyunun kurallarını belirleyen ve değiştiren bir oyuncu olarak var olmayı sürdüreceğini söyledi.
Hazır giyim sektörünün kapsayıcılığı en yüksek sivil toplum kuruluşu olan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından düzenlenen 16. İstanbul Hazır Giyim Konferansı, dünyanın önde gelen markalarını, alım ofislerini, yerel üreticileri ve sektör temsilcilerini İstanbul’da bir araya getirdi. Transformative Journey (Dönüştürücü Yolculuk) teması ile düzenlenen etkinliğin açılışını TGSD Başkanı Ramazan Kaya, Uluslararası Giyim Federasyonu Başkanı & TGSD Konferans Komitesi Lideri Cem Altan, İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz ve TİM & İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe yaptı.
Ramazan Kaya: “İş yapma şekillerimiz değişecek”
Salgının, savaşların, iklim değişikliğinin, yeni nesillerin alışkanlıklarının etkisi ile yeni dönemde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyen TGSD Başkanı Ramazan Kaya, “Bu süreç endüstriler, sanayiler ve sektörler için stratejik bir ikilem yaratıyor: Eskisi gibi mi devam edeceğiz yoksa dönüşerek mi devam edeceğiz? Biz Türk hazır giyim sektörü için ‘dönüşerek devam’ etmenin kaçınılmaz olduğunun farkındayız. Bu dönüşümün uzun ve zorlu olacağını da biliyoruz. Firmalarımız, alışkanlıklarımızı ve iş yapma şekillerimiz dönüşecek çünkü başarı için başka şansımız yok. Dolayısıyla bu yolculuğa çıkmaya son derece hazır ve kararlıyız” dedi.
“İhracatımızın adet bazlı azalacağını öngörüyorsak katma değere yöneleceğiz”
Dönüşüm sürecinde başarıyı getirecek en önemli unsurun sektörün esnek yapısı olduğunu ifade eden Kaya şöyle devam etti; “Eskiden esneklik denildiği zaman yalnızca üretime odaklanıyorduk. Oysa günümüzde yönetim süreçlerimizden organizasyon yapılarımıza, insan kaynağımızdan tedarik ağımıza her alanda esnek bir yapıya kavuşmamız gerekiyor. Öte yandan eğer üretim ve ihracatımızda adetlerin azalacağını öngörüyorsak daha yüksek katma değerli ürünlere yöneleceğiz. İşletmelerimizde bundan sonraki yatırımları adet artırmak için değil değer artırmak için yapacağız. Hızımızı, lojistik yetkinliklerimizi, pazar ve ürün çeşitliliklerimizi daha da artıracağız.”
Değişim ve dönüşümün sürecinde kamudan beklentilerinin yalnızca finansal olmadığının altını çizen Kaya, “Destek beklentimiz özellikle iş modellerimizin değişmesinin de etkisiyle Ar-Ge, tasarım ve pazarlamayı da kapsıyor. Yine bu desteğin yalnızca kısa değil orta ve uzun vadeli olmasını da önemsiyoruz” açıklamasında bulundu.
Sanem Dikmen: “Bizim bu sektörden vazgeçmeye niyetimiz yok”
Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye’nin kalkınması ve toplumun refah düzeyinin artması için en önemli unsurlardan birinin fabrikalar olduğunu ifade eden TGSD Başkanı Sanem Dikmen ise “Yalnızca üretimle kalmayıp kurulduğu bölgenin çehresini de değiştiren, Atatürk’ün söylediği gibi hepsi birer kale olan fabrikalar, günümüzde de dönüşüme öncülük ediyor. Hiç kuşkusuz üreticilerimiz, sektörümüz dünyanın içinde bulunduğu koşullardan dolayı zor zamanlardan geçiyor, devam edebilmenin mücadelesini veriyor. Ancak kesin olarak şunu söyleyebiliriz: Bizim bu sektörden vazgeçmeye niyetimiz yok. Hazır giyim sektörü, yarattığı istihdam, üretim ve katma değer ile her zaman önemli olmuştur, böyle olmaya da devam edecektir. Net döviz girdisi sağlayan ihracatımızın yanında 85 milyon gibi büyük bir nüfusa sahip olan ülkemizin tüketimini de iç üretimle karşılayabilir durumdayız. Gıda, barınma, sağlık, eğitim gibi en temel gereksinimlerimizden biri olan giyimi kendi içimizde karşılayabilmemiz Türk hazır giyim sektörünün gücünü bir kez daha kanıtlıyor. Türk hazır giyim sektörü de pamuktan son mamule uzanan tüm basamaklarda oyunun kurallarını belirleyen ve değiştiren bir oyuncu olarak var olmayı sürdürecek” diye konuştu.
Dikmen ayrıca hazır giyim ve tekstilin başta AB ülkeleri ve ABD’de olmak üzere gelişmiş ülkelerde stratejik bir sektör olarak kabul edildiğini, bu yaklaşımın Türkiye için de örnek teşkil etmesi gerektiğini kaydetti.
31 konuşmacı 14 oturumda sektörün dönüştürücü yolculuğunu konuştu
İstanbul Hazır Giyim Konferansı’nın ilk gününde Türkiye’den ve yurt dışından toplam 31 konuşmacı, 14 oturumda bir araya gelerek sektörün gündemindeki konuları ele aldı. Konferansta öne çıkan başlıklar izlenebilirlik, şeffaflık, hazır giyim sektöründe yapay zekanın etkileri, inovasyon tasarımı, dönüşüm teknolojileri, geri dönüşüm ve döngüsel ekonomi oldu. Konferansın ikinci ve son günü olan 13 Ekim Cuma günü ise global arenada yüzlerce markayı temsil eden alım gruplarının yerli üreticiler ile bir araya geleceği ‘B2B İkili İş Görüşmeleri’ gerçekleştirilecek.
Sektörden konferansa güçlü destek
TGSD tarafından İHKİB ve İTHİB iş birliği ile düzenlenen 16. İstanbul Hazır Giyim Konferansı'nın ana sponsorluğunu Sanko Tekstil üstlendi. Etkinliğe ayrıca Aksa Akrilik, Cotton Council International, Polytropon, Browzwear, Myth.Ai, Astaş Juki, Control Union, Lenzing AG – Tencel ™, Avery Dennison, Business Finland, Durak Tekstil, Galata Taşımacılık, Özbilim Makine, Serkon Makine, Yatırım Finansman, YKK, Kornit Digital - MatTex, Knitted Fabric ve Power Group destek verdi.